THE VAMPİRE DİARİES


                                        








ORİJİNAL  ADI The Vampire Diaries
İMPD  PUANI    :  8.9
YAPIMCI           :   Leslie MO Boby LEVY 
YÖNETMEN      :  JULİE  PLEC

OYUNCU KADROSU  :

   Elena Gilbert :  Nina DOBREV
   Stefan Salvatore :Paul WESLEY
   Damon Salvator : Ian SOMERHALDER
   Bonnie Bennet: Katerina GRAHAM
   Jeremy Gilbert: Steven R. MCQUEEN
   Caroline Forbes : Zach ROERİNG


THE VAMPİRE DİARİES SOY AĞACI :


KONUSU :

Dizinin ilk bölümü 10/09/2009 yılında yayınlanan The Vampire Diaries
 izleyicilerine ilk gününden itibaren heyecan uyandırdı. Esas işlenen konu, hikayenin baş kahramanı Elena Gilbert  (Nina Dobrev), karanlık geçmişlere sahip Stefan ( Paul wesley)  ve Damon  (Ian Somerhalder) Salvatore  arasında yaşanan aşk üçgenidir.

 Dizi, birçok ödüle aday gösterilmiş, 2010-2011 yıllarında düzenlenen Teen  Choise  Awards'da. Dizinin altıncı sezonunun ilk bölümü 2 Ekim 2014'de yayınlanmıştır.






KENDİ YORUMUM : 


Bana soracak olursanız kesinlikle izlenmesi gereken bir dizidir . Özellikle gençlik dizisi olarak farklı bir boyut açıyor. Şahsen ben izlerken vampirliğin farklı  özelliklerini de gördüm. Diğer vampir dizi ve filmlerine nazaran sebep sonuç ilişkisi kurularak yapılmış; geçmiş yüz yıllarda vampirlerin nasıl olduğu, yaşadığına dair her şeyi açıklayan bir dizi .( Bu dizi karakteri olan Klaus a ne olduğunu merak ediyorsanız The Originals 'ıda izleyebilirsiniz.)


KAZANDIĞI VE ADAY GÖSTERİLDİĞİ ÖDÜLLER

yıllarödüllerkategori (bölüm)kazananlar
2010Teen Choice AwardsEn İyi Bilimkurgu/Fantazi-TVThe Vampire DiariesKazandı
2010Teen Choice AwardsEn İyi Çıkış Yapan ShowThe Vampire DiariesKazandı
2010Teen Choice AwardsEn İyi Çıkış Yapan Kadın StarNina DobrevKazandı
2010Teen Choice AwardsEn İyi Çıkış Yapan Erkek StarPaul WesleyKazandı
2010Teen Choice Awards Sahne Çalan KadınKaterina GrahamAday gösterildi
2010Teen Choice AwardsEn İyi Aktör - Bilimkurgu/Fantazi DalındaPaul WesleyKazandı
2010Teen Choice AwardsEn İyi Aktris - Bilimkurgu/Fantazi DalındaNina DobrevKazandı
2010Teen Choice AwardsYılın En Başarılı Kötü KarakteriIan SomerhalderKazandı
2010Teen Choice AwardsYılın En Seksi ErkeğiIan SomerhalderAday gösterildi
2010People's Choice AwardsEn İyi Yeni TV DizisiThe Vampire DiariesKazandı
2010People's Choice AwardsEn İyi Bilimkurgu/Fantazi YapımıThe Vampire DiariesAday gösterildi
2011Teen Choice AwardsEn İyi Bilimkurgu/Fantazi-TVThe Vampire DiariesKazandı
2011Teen Choice Awards Sahne Çalan - KadınKaterina GrahamKazandı
2011Teen Choice Awards Sahne Çalan - ErkekMichael TrevinoKazandı
2011Teen Choice AwardsEn İyi Aktör - Bilimkurgu/Fantazi DalındaPaul wesleyAday gösterildi
2011Teen Choice AwardsEn İyi Aktör - Bilimkurgu/Fantazi DalındaIan SomerhalderKazandı
2011Teen Choice AwardsEn İyi Aktris - Bilimkurgu/Fantazi DalındaNina DobrevKazandı
2011Teen Choice AwardsYılın En Başarılı Kötü KarakteriJoseph MorganAday gösterildi
2011Teen Choice AwardsEn Seksi KadınNina DobrevAday gösterildi
2011Teen Choice AwardsEn Seksi ErkekIan SomerhalderAday gösterildi
2011Teen Choice AwardsVampirNina DobrevAday gösterildi
2011Teen Choice AwardsVampirIan SomerhalderAday gösterildi
2011Teen Choice AwardsVampirPaul WesleyAday gösterildi
2011People's Choice AwardsEn İyi TV DizisiThe Vampire DiariesAday gösterildi
2011People's Choice AwardsEn İyi Bilimkurgu/Fantazi YapımıThe Vampire DiariesAday gösterildi
2011People's Choice AwardsEn İyi AktörIan SomerhalderAday gösterildi.
2011Saturn AwardsEn İyi Network SerisiThe Vampire DiariesAday gösterildi.
2012Teen Choice AwardsEn Seksi ErkekIan SomerhalderKazandı
2012Teen Choice AwardsEn İyi Aktör - Bilim Kurgu/FantaziIan SomerhalderKazandı
2013Teen Choice AwardsEn İyi Aktör - Bilim Kurgu/FantaziIan SomerhalderKazandı
2013People's Choice AwardsFavorite Dramatic TV Actor The Vampire DiariesIan SomerhalderKazandı














PARANORMAL SERİSİ

                                 PARANORMAL SERİSİ






  • YAZARI :    Kiersten  WHITE
  • YAYIN EVİ : DEX yayınevi
  • KİTAP ADLARI : Paranormal   Doğa üstü   Sonsuz
  • YAYIN TARİHİ :   31 Ağustos   2010  PARANORMAL
  •                                  26 Temmuz  2011  DOĞA ÜSTÜ
  •                                 24 Temmuz  2012   SONSUZ
 KENDİ YORUMUM :

Tam anlamıyla muhteşem bir kitap serisi . Kesinlikle okumanızı tavsiye ederim . Sizin de anlayabileceğiniz  gibi bilimkurgu fantastik türü kitap , film ve dizilerden zevk alırım ve bu kitap serisi bu tarz Kitap ve dizilerden hoşlananlar için kesinlikle ideal.İçinde Evie adında bir kız ve olağan üstü varlıklarla ilişkisi anlatılıyor. Kendisinide insan gibi hissediyor, öyle mi acaba ? Bunun cevabını öğrenmek için okuyun. :-)





D/The Flash -- İnceleme


DC Comics'in bambaşka bir karakteri olan The Flash diziye uyarlandı!!
Henüz 4 bölümü yayınlanmışken bence diziye başlayın derim. Ne zamandır 5-6 dizi dışında başka dizi izleyemiyordum. Ve buum! The Flash'in Türkçe altyazısı çıkmış. Bir de baktım ki bu dizi hiç de fena değil. Hemen favori listeme ekledim.

Central City Polis Biriminin adli laboratuarının bir üyesin olan Barry Allen'ın yıldırım çarpmasıyla değişen hayatını anlatıyor. 11 yaşında annesini kaybeden Barry, babasının da cinayet suçundan hapse girdiğinde çok yakın arkadaşı Iris ve Iris'in babası ile yaşamaya başlıyor. Joe, -Iris'in babası- bir polis. 
Parçacık hızlandırıcı patlıyor ve Dünya geneline bir akım salıyor. Akımın yarattığı şiddetle ortaya çıkan yıldırım Barry'yi çarpıyor. Barry, 9 ay sonra komadan çıktığında vücudunda bir takım değişikliklerin meydana geldiğini farkediyor ve bu değişiklikleri her kahraman gibi kötülükle savaşmak için kullanıyor.

Eveet arkadaşlar, dizinin konusu bu. Bence gayet ilgi çekici. Eğer az da olsa ilgilenmeye başladıysanız lütfen okumaya devam edin, çünkü başroldeki yakışıklıyı görünce daha da çok ilgileneceksiniz.




İşte, Grant Gustin. Kendisini Glee ve Arrow'dan da tanıyoruz.
İşte yeni Flash!! Şahsen ben karaktere yakıştırdım. Genç, yakışıklı :3 ...

Tam adı Thomas Grant Gustin. 14 Ocak 1990 doğumlu. En çok Glee ve Arrow'da aldığı rollerden tanınıyor. Kendisi Glee'de 7, Arrow'da 3 ve CSI: Miami'de 1 bölümde rol aldı. Ayrıca A Mother's Nighmare adlı filmde de rol aldı. Şuan 24 yaşında.           
                              




Bu hanım ablamız da Candice Patton. Yani Iris. Şahsen ben hanım ablamızı
beğendim. Güzel bir kadın. Barry'nin kalbinin sahibi ama farkında değil. (Uff, gerizekalı yaa :D)

Hanım ablamız 24 Haziran 1988 doğumlu. ''The Game'' adlı sitcomda Tori adıyla 8 bölümde rol aldı. Aynı zamanda Grey's Anatomy, Rizzoli&Isles, Castle ve CSI: Miami gibi bilindik dizilerde de küçük roller aldı. Şuan 26 yaşında.

Diğer karakterlerin yalnızca adını vereceğim:
Thomas Cavanagh (Harrison Wells), Rick Cosnett (Eddie Thawne), Danielle Panabaker (Caitlin Snow), Carlos Valdes (Cisko Ramon), Jesse L. Martin (Detective Joe West)


Bana kalırsa bir sürü diziye kıyasla çok iyi bir başlangıç yaptı. Umarım bu dizi tutar da izlemeye devam ederiz :D

Ayrıca Barry'nin yeteneklerinin farkında olan Joe, bu yeteneğini Iris'ten saklaması gerektiğini ve kızının güven de olmasını istediğini de söylüyor.  

Olaylara çok detay girmek istemiyorum ki merakla izleyin. Haydi iyi seyirler.










D/The 100 -- 2. Sezon


AMANIN!!! 2. Sezon harika başladııı!! Daha Türkçe altyazı gelmesini bekleyemeden sezona başladım. Tabi o sırada kitap okumaya çalışan küçük bir çocuk gibi neredeyse sadece resimlere bakıyordum :D Her neyse. O kadar heyecanlandım ki %90 tamamlanmış altyazıyı bir gün daha bekleyemedim :(( Bence tam anlamıyla HARİKA başladı. 

Clarke karantina odasından bakınca Monty'nin odasının boş olduğunu görüp panikledi. Ve Mount Weather'da çalışan kızlardan birine -Maya mıydı, neydi- resmen bıçak çekti :D :D 
Ama Clarke'ın suçu yok bence. İnsanlarının hayatta kalmasını istiyor sadece. Yani Dünya'ya indiklerinden beri sezgilerini en güçlü kullananlardan biri Clarke. Ve neredeyse sezgileri onu hiç yanıltmadı.

Ayrıca Finn ölmedii!!! YAŞASINN!! Dünyalılar tarafından kaçırılırken Kane, Dünyalı'yı vurup Bellamy ve Finn'i kurtarıyor.


Bu sırada Jasper, Monty ve Clarke Mount Weather'dalar -Mount Weather'da bizimkilerden 48 genç var- Neyse. Clarke, Maya'ya bıçak çektiği için dikkatleri üzerine topladı. Hatta Maya'nın geçiş kartını alıp Mount Weather'dan kaçmaya bile kalkıştı :D 


Burada Clarke'a giymesi için ayakkabılar, giysiler, mücevherler vb. fln verildi. Önce Clarke topuklu bir ayakkabıyı eline alıyor ve inceliyor. Sanki giyecekmiş hissine kapılıyorsunuz ve yüzünüzde bir gülümseme beliriyor fakat Clarke topuklu ayakkabının topuğunu kırıp cebine atıyor -Gerekirse silah olarak kullanmak için-
Sonra Başkan ile birlikte asansöre doğru yürüyorlar ve başkan ondan ayakkabının topuğunu geri istiyor :DD

Bu arada 2. sezonda beni en çok etkileyen sahnelerden biri ise şu oldu Raven ve Murphy!!
Hatırlarsak Murphy'nin ateşlediği kurşun Raven'a isabet etmişti ve ilerleyen zamanlarda da omurgasına girmişti. Bacaklarından aşağısını hissetmeyen Raven, mekiği aramaya gelen dünyalıyı vuruyor. Ve arkasından Murphy de mekiğe geliyor;


''Dur, lütfen ateş etme''
''Neden, sen bana etmiştin!''
Maalesef ki Raven'ın kurşunu yok :((
''Ben olsam ben de kendimi vururdum''

Tahmini olarak 5-10 dakika sonra Raven kan kusmaya başlıyor:

''Dur, bir dakika, yüzüstü dön''
''Neden bana yardım ediyorsun?''
''Çünkü yalnız ölmek istemiyorum''



OMG OMG OMG. Yoksa bir kıvılcım mı, yoksa yeni bir aşk mı? :D Yoksa sadece bana mı öyle geldi??

Şimdii, eğer hatırlarsak 1. sezonun sonuncu bölümünde Jaha kendini feda edip Ark'ı Dünya'ya gönderiyordu. Ve kendisi Uzay İstasyonunda kalıyordu. Bu bölümün sonunda Jaha bebek sesleri duymaya başlıyor ve uzay istasyonunda bir yere doğru yürüyor ve görüntü kesiliyor.

Ve sanırım Jaha da Dünya'ya DÖNÜYOR!! Next Wednesday dediği 2. bölümün fragmanında astronot kıyafetli bir adam görüyoruz ve işte o Jaha!!! Ne heyecanlı değil mi?? İkinci bölümün yayınlanma tarihine 30 Ekim demişler.

Şimdilik ben size ilk bölümden bir kaç kare vereyim;


İşte bu Finn ve Bellamy'yi kaçıran Dünyalı :(((


Bu da Mount Weather'ın başkanı, -dedeye sahip çıkalım, dedeye-


Clarke kaçmaya çalışırkene :DD

Anaaa! Ben Octavia ve Lincoln'den bahsetmeyi unuttum!! O.O
Bir göl kenarındalar ve hatırladığımız gibi Octavia bacağından bir okla vurulmuştu. Lincoln Octavia'nın bacağından oku çıkarıyor ve kanamayı durduruyor. Her neyse sonra Octavia yavaş yavaş bilincini kaybetmeye başlıyor ve Lincoln onu köyüne götürüyor.  


KM/Joan Miro- Sakıp Sabancı'da!--Duyuru!!


Merhabaa :D Uzun zamandır bloga yazı yazmıyorum, yazamıyorum. Aklıma yeni fikir gelmiyor- du kiiii bloga bir kültür-sanat köşesi eklemeye karar verdim -ba dum tıss-

Okuldan çıkmış sokakta yürüyordum ki -da da da daaam- Joan Miro tabloları, Sabancı müzesine geliyormuş, AMAN TANRIM DİDİM!!. 23 Eylül 2014-1 Şubat 2015 arasında ziyarete açılacak sergiye amatör bir çizer olarak gitmezsem olmaz diye düşündüm -henüz gitmedim ama konumuz bu değil :D- 

Kadınlar, Kuşlar, Yıldızlar...

Ekim'in sonuna yaklaşmış olmamıza rağmen hala sergiye gidemeyişim size ibret olsun. Ama şu sıralar baya kalabalıktır gibime geliyor. Bence en iyi zaman Kasım ortalarında sanki :/

Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi (SSM), Barselona doğumlu Katalan ressam ve heykeltıraş Joan Miró'nun eserlerinden oluşan kapsamlı bir sergiye ev sahipliği yapıyor. 20. yüzyılın çok yönlü, çığır açan sanatçısı Joan Miró'nun olgunluk dönemine odaklanan sergi, Joan Miró. Kadınlar, Kuşlar, Yıldızlar adıyla sanatseverlerle buluşuyor. Sabancı Holding sponsorluğu ile düzenlenen ve Barselona'daki Joan Miró Vakfı, Mallorca’daki aile koleksiyonu Successió Miró ve yine Mallorca’daki Pilar ve Joan Miró Vakfı işbirliğiyle gerçekleştirilen sergi23 Eylül 2014 - 1 Şubat 2015 tarihleri arasında ziyaret edilebilecek. Akdeniz coğrafyası ve insanına dair gözlemlerinden ilham alan Miró’nun, kadın, kuş ve yıldız temalarına yoğunlaşan sergi, resim, baskı, heykel ve seramiklerin bulunduğu zengin bir seçkiyle sanatçının sembolik dilini anlama olanağı sunuyor. Miró'yla İstanbul'da buluşacak olan sanatseverler, sanatçının Akdeniz kültüründen aldığı enerjinin farklı formlardaki izdüşümlerine tanık olacaklar. 
Sergiyle ilgili bilgi veren SSM müdürü Dr. Nazan Ölçer, "Bu önemli Katalan sanatçının eserlerini müzemize getirmek üzere Barcelona’daki Miro Vakfı ile üç yıl önce görüşmelere başladık. Müze olarak hayalimizde, Pablo Picasso ile başlayıp  Salvador Dali ile devam eden İspanya’nın büyük ustalarının üçlemesinde son halkayı tamamlamak vardı. Bugün bu sergi ile bunu başarmanın heyecanını yaşıyoruz. Bu süreçte Barcelona’daki Joan Miro Vakfı ile sanatçının olgunluk dönemine odaklanan, onun vazgeçemediği kadınlar, kuşlar ve yıldızları merkeze alan ve sanatçının çok yönlülüğünü ortaya çıkaran bir seçki yapmaya karar verdik. Bu çok yönlülüğü ortaya çıkarmak için ayrıca, Mallorca’daki aile koleksiyonunda yer alan eserlerle yine Mallorca’daki Pilar ve Joan Miro Vakfı’nda bulunan atölye malzemelerini de ödünç aldık. Sanatçının farklı tekniklerdeki kimi eserleri ve bazı kişisel eşyaları ise dünyada ilk defa Türkiye’de Sakıp Sabancı Müzesi’nde sergilenecek. Ayrıca sergide yer alan bir dizi belgesel filmde Joan Miro’nun yaşamını, iç dünyasını, değişimlerini, dostlarını, ülkesindeki ve dünyadaki siyasi olaylara duyduğu öfke ve tepkisini izleyerek sanatçının kolay ele vermediği gizli dünyasını tanıma imkanına sahip olacağız.” dedi. 
Sabancı Holding CEO’su Zafer Kurtul, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Bizim için sadece ekonomik faaliyetlerimiz değil, kültür-sanat alanında da var olmak, bu kapsamdaki projeleri desteklemek her zaman öncelikli. Sabancı Holding olarak, Türk müzeciliğinde çığır açan Picasso Sergisi’nden bu yana büyük ustaların sergilerine destek veriyoruz. Bunu kurumsal vatandaşlık yaklaşımımızın bir gereği ve sorumluluğumuz olarak görüyoruz. Bu alandaki çalışmalarımız toplumsal sorumluluk penceresinden, topluma bir katkı yapma isteği ve inancıyla yapılıyor. Ne mutlu bize ki, halkımız da bizim bu isteğimize yürekten karşılık veriyor. İnanıyorum ki, bu sergimiz de öncekilerde olduğu gibi yoğun ilgi görecek, kapıda kuyruklar olacak.  Miro; Picasso, Rembrandt ve Monet’den sonra halkımızla buluşmasına aracılık ettiğimiz dördüncü büyük usta oldu. Sabancı Holding’in vizyonu farklılıklar yaratarak kalıcı üstünlükler sağlamak. Miro da sanatıyla, eserleriyle fark yaratmış bir sanatçı. Sergi aracılığıyla bu büyük ustayı  sadece eseriyle değil tüm yaşamıyla yakından tanıma ve anlama fırsatı bulacağız.” dedi.
Kaynak: GazeteSu - Sabancı University, 
http://gazetesu.sabanciuniv.edu/tr/2014-09/joan-miro-sakip-sabanci-muzesinde

Şimdilik Kültür Mantarı köşemizden bu kadar, bir dahakine sergiden karelerle dolu bir yazı olacak umarım :))

F/EN İYİ FİLM MÜZİKLERİ



    Uzun bir süre bloga girip yazı yazamamıştım.Aklıma ne yazacak bir şey geldi ne de yazmak içimden geldi ama sanırım bu olay her yazarın başına geliyor :) Uzunca bir düşünme molasının ardından işte yeniden karşınızdayım! :))

D/ The 100 2. Sezon -- Ön İnceleme ve Benim Dizi Hakkındaki Fikirlerim :))




Daha önce de bahsettiğimiz ''The 100'' ikinci sezonunu 22 Ekim'de açıyor. Birinci sezonu adeta bir deneme tahtası olarak gören ekip ikinci sezon için çok daha yüksek beklentileri olduğunu söylüyor. İlk sezon hatırladığımız gibi on üç bölümden oluşuyordu, fakat ikinci sezon içinse planlar on altı bölüm olacağını gösteriyor. Bölüm sayısı az olduğu için olayları hızlı hızlı anlatacağız diyor yönetmen.

İlk sezonda gençler bir arada kalmayı tercih etmişlerdi, fakat şimdi ise herkes dünyanın farklı bir tarafına dağılacak ve dizi daha da heyecanlı bir hal alacak. Ayrıca bu sezon, 1.Sezon'dan daha fazla bölüm olacağı için daha fazla farklı karaktere, karakter analizine ve kişisel hikayelere yer verilecek.

1. Sezon'un başlarında dizimiz adeta farklı iki dizi gibiydi; biri ARK'ta öteki ise Dünya'da... Ve ağırlıklı taraf gençlerin maceralarıydı. Fakat son bölümde gördüğümüz gibi Ark, dünyaya fırlatılmıştı. Yani yetişkinler de dünyaya inmişti. Ayrıca dağ adamları da 2. sezonda bol bol karşımıza çıkacak.

Ayrıca diziye daha çok yeni karakterin ekleneceği söyleniyor.
İlk sezon neredeyse tamamen belirsizlikler içinde geçmişti, fakat ikinci sezon bütün taşlar yerine oturacak.

Uzaylı gençlerimizin, dünyalılarla arasında her zaman olduğu gibi gerginlikler devam edecek. İki taraf da kendi halkını korumak için mücadele edecek fakat dünyalılar, bizimkiler gelmeden çok daha önce orada oldukları ve dünyaya çok daha önce uyum sağladıkları için biraz daha avantajlı durumda olacaklar.

Ayrıca gençler  bir süre Mount Weather'da esir tutulacaklar. 

22 Ekim'i getiremeyeceğimden korkuyorum arkadaşlar :)) 1. Sezonunu aşkla bitirdiğim dizinin ön incelemesi bu işte. Bu yazıyı yazaken ve okurken bile heyecenlandım :3 
Fakat beklentilerimi karşılamayan bir yazı oldu. Finn ve Clarke'ın arasında neler olacak? Sezon finalinde sanki Clarke Finn'e olan ilgisini kaybetmiş gibiydi sanki :(( Ama o patlamadan önce Finn dışarıda kalmıştı diye hatırlıyorum. Acaba Finn'e ne oldu? Eğer Finn öldüyse Bellamy ve Clarke arasında bir şeyler olabilir mi? Ben böyle sorular sormayı nereden öğrendim :D?

Ama bence Finn ölmemiştir heralde değil mi :D Yani öyle bir yakışıklıyı öldürmezler değil mi?  Eğer Finn ölürse Clarke bacımıza kim sahip çıkacak haa? :D Bir de sezon finalinde Clarke ve Monty iki farklı odanın kapısından birbirlerine baktılar ve bitti. 
Bence Dağ Adamları patlamadan sonra tüm gençleri topladılar ve Mount Weather'daki hastanelerine götürdüler. Ve biyolojik sistemlerini inceleyecekler...
 Tamam, aslında çok sallama oldu ama :D bence olabilir. Ne yapalım yani bu kadar alakasız bir son... saçmaydı bence. Hiç bir şey anlamadım yanee :D

Neyse arkadaşlar biz yanlış fikirlere kapılmadan 22 Ekimi bekleyelim bnce .s .s


F/Kitap Hırsızı (The Book Thief) -- İnceleme



Orjinal Adı: The Book Thief
IMDB Puanı: 7,5
Yönetmen: Brian Percival
Oyuncular:  Sophie Nélisse, Geoffrey Rush, Emily Watson  

K/Başlayanlar -- Kitap Yorumu


Orjinal Adı: Starters
Yazar: Lissa Price
Sayfa Sayısı: 338
Puanım: 3/5

Uzun zaman önce okuduğum kitabın yorumunu ancak şimdi yazabiliyorum :D Büyük hevesle alıp okuduğum kitabın son 30-40 sayfasını çok beğendiğimi söyleyemeyeceğim açıkçası, ve sonunu da pek iyi bulmadım. Yani beklemediğim anlamsız bir sondu -tabi bana kalırsa-. Her ne kadar sonunu beğenmemiş olsam da ikinci kitabı -Sonlayanlar- dilimize çevrilirse kitap listemde yeri olacağını şimdiden belirtmek istiyorum :))

K/Başlat -- Kitap Yorumu



Orjinal Ad: Ready Player One
Yazar: Ernest Cline
Sayfa Sayısı: 506
Puanım: 5/5

Yazarın ilk kitabı olmasına rağmen gerçekten başarılı bir çalışma olduğunu düşünüyorum. Bir yudumda bitirdiğim kitaptan gerçekten çok zevk aldım. Kitabın çoğu bölümünde günümüzün ve 80'lerin dizileri, filmleri, ve atari oyunlarının isimlerinden, karakterlerinden benzetmelere yer verilmiş ki bence bu kitabı daha da eğlenceli kılıyor.

Kitap Yorumu: Nefes (Breathe)


Orjinal Adı: Breathe
Yazar: Sarah Crossan
Sayfa Sayısı: 316
Puanım: 5/5

Yılın başında okuduğum bu kitabı yaklaşık 3 saatte bitirdim. Gerçekten insanı saran bir konu ve okumayı bırakamıyorsunuz. Özellikle Quinn ve Bea'nın arasına Alina girince çok sinir olmuştum ben :D Neyse konuya dönelim:

Oksijen dünyada en çok bulunan elementti ama bir gün tükendi.
Tükenişten sonra hayatta kalmak isteyenler,
şimdi nefes almak için para ödemek zorundalar.
Peki ya ödeyemeyenler?
Ya da her şeyin daha farklı olabileceğini düşünenler?

Üç genç bir gün, tüm yaşamlarını geride bıraktı...
Alina, değişimin gerçekleşeceğine inanan bir Direnişçiydi.
Quinn, hiçbir zaman hava için endişelenmemiş bir Asıl.
Bea ise her zaman hava için endişelenmiş bir Yedek.

Bir noktada kesiştiler ve hayatlarından çok daha fazlasını değiştirdiler.

F/Malefiz (Maleficent) --İnceleme


Maleficent/Malefiz/2014
IMDB Puanı: 7.1
Yönetmen: Robert Stromberg
Oyuncular: Angelina Jolie, Elle Fanning, Juno Temple, Sharlto Copley, İmelda Staunton

Daha yeni film salonundan çıkmış olmama rağmen bu filmin etkisinden uzun bir süre çıkamayacağımdan eminim. Bana kalırsa film gerçekten başarılıydı. Once Upon A Dream'i -filmin soundtrack'i- filmin sonunda çalmaları dışında bence gayet güzel bir filmdi :))

F/Kemikler Şehri -- İnceleme


Ölümcül Oyuncaklar: Kemikler Şehri/The Mortal Instruments: City of Bones/2014
IMDD Puanı: 6,0
Yönetmen: Harald Zward
Oyuncular: Lily Collins, Jamie Campbell Bower, Robert Sheehan
Tür: Fantastik, Aksiyon, Gizem

Filmi çıkmadan çok uzun zaman önce ülkemiz de çıkmış olan bütün kitaplarını okuduğum Ölümcül Oyuncaklar serisi en sevdiğim kitap serileri arasında.Clary en yakın arkadaşı Simon ile doğum gününü kutlamay çıktığında barda çok garip bir olay görüyor ve bunu Simon'a söylüyor.Simon da ona içkinin iyi gelmediğini söylüyor ve onun alıp eve götürüyor.Ertesi gün ise bir cafede otururken yine aynı adam ile karşılan Clary bu gizemli adamı takip etmeye başlıyor.Genç adamla konuşan Clary inanmakta zorlandığı şeyler öğreniyor.İlk başta kabul etmese bile annesinin garip yaratıklar tarafından kaçırılmasından sonra genç adamın söylediklerinin doğru olduğunu anlıyor ve bu adamla birlikte büyük bir maceraya atılıyorlar.